AdSense

Sunday, 20 July 2025

20 Temmuz 1974

Bir yil önce, bunu yazdım:

(To read it in Greek or English press the link below 

20 Temmuz 1974; doğduğumbüyüdüğüm ve yaşadığım ada olan Kıbrıs’ın yakın tarihindeki en trajik tarihlerinden biridir. Bugün bu acı dolu yıldönümünün üzerinden 50 yıl geçti. O gün Türkiye’nin Kıbrıs’a acımasızca askeri müdahale yaptığı ve adanın %37’sini yasa dışı bir şekilde işgal ettiği gündür.

O zaman neredeyse 5 yaşındaydım ama o günleriişgali ve sonrasındaki ilk yılları oldukça iyi hatırlıyorum. İlk geceyi yaklaşık otuz kişilik ailemizle birlikte vaftiz babamın evinde üst kata çıkan kapalı merdivende uyuyarak geçirdiğimizi hatırlıyorum.Erkeklerin havalı bir tüfekle salondaki camdan dışarıya baktıklarını hatırlıyorum. Rüzgarla sürüklenip bizim tarafa geçen ama zaten ölmüş olan bir Türk paraşütçünün hikayesini de sık sık duyuyordum. Ertesi gün kadınlar, çocuklar, büyükler, hepimiz korunmak için Kampos köyünegittik. Savaşırken kaybolan ama neyse ki sağ salim geri dönen babamı da unutmuyorum. 

İkinci işgal sırasında babam askerdeydi ve bizi bazıkomşularımız Amiandos köyüne götürdü.

Sonra kendi yakınlarını almaya geri döneceklerdi. Strovolos bölgesinde Türk uçakları üzerimizden geçerek bombardıman yapıyorduOkul yıllarımdagöçmenlere, işgal altındaki köylerden gelen sınıf arkadaşlarıma ve babası kayıp olan sınıf arkadaşıma verilen yemek yardımlarını hatırlıyorum. Ayrıca televizyonda kayıpların fotoğraflarını tutan kadınların görüntülerini, yardım çadırlarını, göçmen kamplarını, işgalcilerin barbarlığına maruz kalanların yaşadıkları hikâyeleri de hatırlıyorum. Uzun yıllar boyunca Türk işgalcilerinin peşimden geldiği rüyaları da unutamıyorum. Sonraki yıllarda tecavüzlerle, toplu katliamlarla ilgili pek çok hikâye duydum. Ayrıca, gözlerinin önünde ailesinin neredeyse tamamınınkatledildiğine tanıklık eden bir arkadaşımın babasının hikâyesini de duydum. Daha sonrasında Kıbrıslı Rumlar tarafından yapılan MuratağaSandallar ve Atlılar katliamları öğrendim. Diğer tarafın anlatımlarını da öğrendim. Hiçbir savaşın kazananı olmazsavaşlar geride sadece yaralar bırakır. 

Bu sabah sirenleri duyunca yaşadıklarımızı ve hâlâiçimizde taşıdığımız acıları hatırladım. Bu 50

yıldır iyileşemeyen bir yaradırHep aynı dilek küçük bir dua gibi kafamda yankılanıyor: Kimse bir daha acı yaşamasın. Barış içinde yabancı askerlerin bulunmadığı bir Kıbrıs’ta yaşayalım. Bu dileğim, tüm Kıbrıslılar ve bu topraklara saygı duyan herkes için.

Sonra sosyal medya hesaplarımı kontrol ettim. Çok sevdiğim bir arkadaşımTarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği tarafından hazırlanmış ve iki toplumdan çocukların yer aldığı bir videoyu paylaştı.Videoyu çok umut verici ve iyimser bulduğum için ben de paylaştım.

https://fb.watch/Aa1DfNsM5-/?fs=e

 Sonra bir Türk arkadaşımın hikâyesini gördüm. «Barış Günü» için Türkçe ‘İyi Bayramlar’ dileğinde bulundu. Ben de ona mesaj atarak Türkçe Savaşın kazananıacıların bayramı olmaz’ diye cevap verdim. Daha sonra Kıbrıslı Rum arkadaşımın hikâyesini de gördümYaklaşık elli gençüzerlerinde siyah kıyafetlerle Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘Kıbrıs Yunandır’ diye bağırıyordu. Ona ‘Orta Çağ’a dönmüşsünüz resmen!’ diye cevap verdim.

Şunu da belirtmek isterim ki yukarıda bahsettiğim arkadaşlarımın hiçbiri 1974 yılında doğmamıştı. Önünümüzdeki günlerde onlarla görüşeceğim vesohbet edip şakalaşacağım. İşte benim hayalini kurduğum yer. Sevgininkabulün ve barışın hâkim olduğudüşüncelerimi de özgürce paylaşabildiğim bir Kıbrıs. 

Şimdi bu soruyla baş başa kalıyorum: Geçmişte yaşadığımız ve nefret beslediğimiz sürece umut var mı? Tarihten ders çıkarmayıpbaşkalarının inaçlarıyla yaşadığımızgerçeklere dair geniş bir bilgiye dayalı eleştirel bir bakış açısı edinmediğimiz sürece umut var mı? Kendimizi bile sevmediğimiz için başkalarını sevmek ne kadar zor! 
 

Translation from Greek to Turkish: Donia Georgiou

(The above photos do not belong to me)



No comments:

Post a Comment

Labels

25thhourproject Amanda Gorman Argentinian Ayia Napa Monastery barış biodanza book bookvoice Brasilia Breath Bucay Jorge Carlos Latuff cartoon change classes clouds co-operation comedy companionship computer Conspiracy Cyprus dance death Delia Owens deniz diary eagle enemies exercise fantasy Fernando Pessoa Fikardou film friends Game of Thrones goodreads Hatha Yoga hawk heal home indians Integral Yoga Intikam jeans jokes Jose Saramago kitap Kıbrıs komik Kryon lgbti+ love love story LucyFoley Madeline Miller media movie trailer Muere lentamente naked Nasreddin Hoca natural Nazim Hikmet Nicci French Nicosia Nobel Prize noir novel Orhan Pamuk Paulo Coelho peace poem poet poetry police porcupines quotes Rain refugees religion revenge Rumi Samuel Johnson Sarah J.Maas sciolism short film short story sky smile solidarity studies on hysteria Tango theatre TheGuestList TheHuntingParty theory TheParisApartment therapy think thriler thriller Viktor Frankl. logotherapy village Vinicius de Moraes violence warm Warsan Shire Where the crawdads sing Wilson Mizner wisdom world Yoga αγάπη Αγία Νάπα αετός αλήθεια αλλαγή αναπνοή ανέκδοτα ανέκδοτο αποφθέγματα Αργοπεθαίνει άσκηση αστυνομία αστυνομικό αυτοβελτίωση βία Βιβλία βιβλίο Βινίσιους δε Μοράες Βραζιλία γεράκι γιόγκα Γουίλσον Μίζνερ Γρηγόρης Βασιλειάδης διήγημα Δικαιοσύνη Διόπτρα Δώρος Αντωνιάδης εαυτός ειρήνη εκδίκηση Έλενα Φερράντε Ελλάδα Ελληνοκύπριοι επίγνωση εχθροί Ζοζέ Σαραμάγκου ζωή ημερολόγιο Ημιμάθεια θάλασσα θάνατος θέατρο θεραπεία Θεωρίες θρησκεία θρίλερ Ινδιάνοι ισορροπία ιστορίες Ιταλία καρναβάλι Καστανιώτης Κομφούκιος κόσμος κρύο Κρυων Κύπρος κωμωδία Λεμεσός ΛΟΑΤΚΙ+ λογοθεραπεία μαζί μάθημα Μεταίχμιο μοναξιά Ναζίμ Χικμέτ Νασεντίν Χότζα Νόμπελ Λογοτεχνίας νουβέλα Ντέλια Όουενς Ορχάν Παμούκ Πάμπλο Νερούδα Πατάκη ποίημα ποίηση ποιητής πολιτισμός πρόσφυγες Σκαντζόχοιρος σκιά σπίτι συγγραφή συνεργασία τανγκό ταξίδι τετράδιο Τζελαλεντίν Ρουμί Το Ψυχοθεραπευτικό Ταξίδι Τουρκοκύπριοι φαντασία Φερνάντο Πεσσόα φιλία φιλοσοφία Φρίντριχ Νίτσε φυσικοπαθητική χαμόγελο χιόνι χορός Χόρχε Μπουκάι Χριστίνα Παρασχά χρόνος Ψυχογιός ψυχολογία

Λίστα ιστολογίων